Tanju Okan için dünyanın merkezi hep iskele, kalabak, güzelbahçe, inciraltı, urla idi. Vakti zamanında yazları urla'da yaşarken her hafta Tanju Okan'ı, urla'nın çarşısında görürdüm. Yanına kadar sokulur, söyleyeceklerimi aklımda kurgulayıp "Merhaba Tanju amca!" gibisinden bir girizgahı tam söyleyecekken vazgeçip neyse sonra söylerim diye
hemen oradan toz olurdum. Ve sonra ki ve sonra ki ve sonra ki diğer haftaların getirdiği günlerde de yine aynı seramoniyi yaşardım. Bazen annem yanımda olur "hadi git bir merhaba de oğlum" derdi. Tanju Okan'ın yanına hafifçe yaklaşıp onun gözlerine bakardım o da benim gözlerime bakardı. Bence o da biraz utangaçtı. Ben yine bir merhaba bile diyemeden yine hemen yanından kaçıverirdim. Günler, haftalar, aylar.. Tanju Okan urla'ya uğramıyordu, yoktu, hastaydı. Sonrası malum.. Kendi kendime ama daha çok erken daha çok erken diye söylenir dururdum..
Ve aylar da yılları kovaladıktan sonra bir gün Tanju Okan'ı radyo da dinlerken bana bir şey oldu. Tanju Okan, birdenbire benimle konuşmaya başlamıştı..
Dertlerimizin bir
parçası o
Nedensiz sevinçlerimizin
her bir yanı
Koy koy koy
Çünkü dünyanın merkezi
burası
(2 Haziran 2011, 03:41)
Bu da benim haiku'm
olsun.
her geçişte bi araba hareket ediyor muhakkak. diğer o kadıköy de böyleydi. araba fetişisti misiniz sn. kayalıoğlu nedir
YanıtlaSilsn. adsız şahıs, hayat işte durmuyor ki. bi şeyler geçip gidiyor.
YanıtlaSil